1 Mart 2008 Cumartesi

Meşhur bir fıkra vardır.. Fiat fabrikasında çalışan Carlo'nun hikayesi.. İşin ilginç yanı bu fıkrayla benim yollarım çok kesişti..

Üniversite birinci sınıfındayken arkadaşım bana :
"Erdinç sen fiat fabrikasında çalışan Carlo'nun hikayesini biliyorsun değil mi?"
"Evet biliyorum, severim o fıkrayı.."
"Ya seni görünce hep o fıkra aklıma gelir"...
"Neden ki.."
"Okulun daha ilk senesi okulda tanımadığın adam yok..Ne iştir?"
"Valla bilmem.."

Okul bitti..çalışmaya başladım.. Ama iş yerindeki arkadaşım bu sefer:
"Çakal Carlos.." diye tutturdu.. tabii en sonunda sordum..
"Bu Carlos ta neyin nesi?.. "
"Bir fıkra varya.. Fiat fabrikasında çalışan Carlo"
"Eeee..."
"Seni görünce aklıma geliyor bu fkra.."

Aradan iki yıl daha geçti.. İstanbul'da bir ajansta çalışıyorum.. Patronum bana:
"Ya bir fıkra var bilirimsin.. Fiat fabrikasında çalışan Carlo"
"bilirim.." dedim.. adamın şişman göbeği gülmesiyle sallanmaya başladı...
"Ne bilim seni görünce bu fkra aklıma geliyor"

İkiyıl daha geçti..Bu sefer askerdeyken çok samimi olduğum bir Uzman çavuş;
"Çavuş Carlo..Carlo Çavuş ne zaman resmimi yapıcan" diye tuttururdu..
"Bu Carlo da neyin nesi komutanım.. "
"Fiat fabrikasında çalışan Carlo'yu bilirsin hani bir fıkra varya.Papayı da tanıyormuş..Nebilim seni görünce o fkra aklıma geliyor"

Fıkrası.. ( tam yirmi yıl önce Hürriyet Gazetesi Hasan Pulur fıkralarını yayınladığı bir kitapçıkta bu fıkra yer alırdı..)

"De Gaulle Cumhurbaşkanıyken Italya yı resman ziyaret etmiş. Gezi programında Fiat otomobil fabrikaları da varmış. Fabrikada dolaşırken
De Gaulle birden :
- "Oooo Carlo! Sen burada mısın?" diye bağırmış ve makinenin başında çalışan bir işçiye doğru yürümüş. işçide :
- ""Vay Charles!"" diye De Gaulle e dönmüş, kucaklaşmışlar. Herkes
şaşırmış. Koca De Gaulle ve işçi Carlo! De Gaulle yanındakilere :
- ""Carlo benim eski arkadaşımdır"" demiş. ""Çocukluğumuz beraber geçti.
Çok iyi insandır"", demiş.
Fabrikanın yöneticileri hemen atılmışlar.
- ""Bizim de en iyi işçimizdir. Çok severiz kendisini!""

Bir süre sonra italya yı Nixon ziyaret etmiş. Onu da aynı fabrikaya
götürmüşler. O da aynı bölüme gelince :
- ""O Carlo!"" diye haykırmış:
- ""Sen buradasın ha!""
- ""Vay Nik! Bu ne tesadüf? Bunca yıl sonra seni görmek...""
Sarılp kucaklaşmışlar ve tekrar görüşmek ümidiyle vedalaşmışlar. Bu arada Nixon Carlo yu Beyaz Saray a çağırmış. Herkes şaşkın. Nixon gidince Carlo yu italyan Dışişleri Bakanlığın dan çağırmışlar:
- ""Hadi De Gaulle çocukluk arkadaşında. Ya Nixon u nereden tanıyorsun?""
Carlo gülmüş:
- ""Gençliğimde Amerika ya gitmiştim. Bir gangsterlik olayına adım karışmıştı. Nixon da çiçeği burnunda bir avukattı. Beni savundu ve beraat ettim. O zamandan beri dostuz.""

Sonra bir gün italya yı Sovyet Başbakanı Kosigin ziyaret etmiş. Ona da aynı fabrikayı dolaştırmışlar. Ve aynı hikaye devam etmiş:
- ""O Carlo yoldaş! Nasılsın? Seni bunca yıl sonra burada görmek beni çok sevindirdi.""
- ""Vay Kosigin! Ne günlerdi onlar. Şimdi oturup iki tek votka atsak ne güzel olurdu.""
Herkes şaşkınlıktan küçük dilini yutacak.Kosigin, yoldaş Carlo yu Moskova ya davet etmiş, o da :
- ""Fırsatını bulursam gelirim."", demiş
- ""Ama bu patronlar insana hiç fırsat verir mi?""
Kosigin gider gitmez, fabrikanın müdürü Carlo yı çağırmış:
- ""Yahu hepsini anladık ama Kosigin i nereden tanıyorsun?""
- ""Ben eski komünistim. Biz birbirimizi tanırız.""
Müdürün tepesi atmış:
- ""Sen böyle herkesi tanırmısın?""
- ""Tanırım ya!""
- ""Şimdi bana Papa yı da tanıdığını söyleyeceksin herhalde!""
Carlo müstehzi olmuş.
- ""O ne biçim laf? Elbette Paul benim en iyi arkadaşımdır.""
Müdür hırsından kpkırmızı kesilmiş.
- ""Palavra atma yahu! Sen Papa yı nereden tanıyacaksın?. Hem de arkadaşınmış... Lafa bak.""
işçi Carlo gayet soğukkanlılıkla cevap vermiş:
- ""Ben iddiaya girmem, girenleride sevmem. Ama size dediklerimin doğruluğunu ispat edebilirim. Bu pazar Vatikan a gidelim. Orada benim Papa nın arkadaşı olup olmadığımı görürsünüz.""

Müdür pazar gününü iple çekmiş. Sabah erkenden Carlo nun evine arbasını göndermiş ve buluşup Vatikan a gitmişler. Vatikan meydanı ana baba günüymüş. Biraz sonra Papa balkona çıkp halkı takdis edecekmiş. Bu arada Papa yı merak eden herdinden ve milletten insan meydanı doldurmuş.

işçi Carlo müdürü bir elektrik direğinin dibine bırakp, kalabalığı yarmış ve Vatikan Sarayı nın kapısından içeri girmiş. Müdür şaşırmış ama, ""Dur bakalım!"" diye kendi kendini teselli etmiş..Biraz sonra balkonun kapısı açılmış ve Papa ile Carlo kolkola yürümüşler. Hem de gülerek. Papa ıristiyanları takdise başlarken Carlo da sağa sola bakarak müdürü aramış. Bir de ne görsün koca müdür birseksen uzanmış, yerde yatıyor ve etrafındakiler kendisini ayıltmaya çalışıyorlar. Carlo hemen Papa ya dönup
- ""Bana müsaade, bizim müdür bayılmış"" diyerek ayrılmış.
Koşup müdürün yanına gelmiş. Birini elinde kolanya müdürü ayıltmaya çalışıyor. Carlo dayanamayp sormuş:
- ""Ne oldu bu adama?""
- ""Bilmiyoruz! Siz Papa yla balkonda görününce arkasında duran iki japon
-Allah Allah! Şu adam bizim Carlo! Ama yanında duran takkeli adam kim?dediler ve bu da düşup bayıldı.

Eylül.2006

Hiç yorum yok:

Photoshop Magazin dergisinin Ocak 2008 kapağı. Aradan on yıl geçmiş. O güne kadar Deviantart dışında resim yüklemiyordum. Photoshop Maga...