3 Mart 2008 Pazartesi

İş görüşmeleri 2002 - 2005

2002.. Okul bitti..boşluk içindeyiz..bir de öğretmenlik sınavları da zorlaştırılınca hepten kendimizi kaybetmiş vaziyetteydik. Annem sabah erken vakitte yorganımı üstümden çekip
- okul bitti.. okuyacak birşey kalmadı ..kalk kahvaltını yap..sonra iş bul çalış..
-Anne ya !!!

Bir yerden başlamak gerekiyordu. Okulumu ziyarete gelmiştim.O sırada telefon numarası gördüm. Daha sonra arkadaşımla karşılaştım.İlan bırakan kendisiymiş ve hemen gelip görüşmemi istedi. Ertesi gün de görüşmeye gittim. İşyeri daha önce ziyarete geldiğim yerdi ve yabancılıkta çekmemiştim.Biraz beklemeden sonra patronla görüşmeye alındım. Rahat davranıyordum nedense..
- Photoshop un nasıl?
- Olması gerektiği kadar..
- Yani
- Bana göre super..düşündüğümü photoshopa döküyorum
- Photoshop mu freehand mi?.. hangisi tercihin..
-Nasıl yani.. şaşırmıştım..bu adam cahil dedim içimden.. "İkisi farklıdır. İkisi de olmazsa olmaz" dedim.

Hedefler , iş dünyasına yeni giriş yapan birine patron konuşmaları da eklenince uzun bir mülakat oldu.Para Mevzusunu hemen kapattım..”ben işi öğrenmeliyim.. nasılsa konuşuruz onu” dedim ve yarın 9 da işe başlamak üzere ayrıldım ordan. Güzel bir süreçti işi öğrenmek ve onun içinde olmak. Ve 8 ay sonra ilginç biçimde transfer oldum.

Arkadaşım işyerinden ayrılp diğer ajansa geçmişti. O sırada yeni yapılanma içinde ücreti konuşmaya başladık. Pek istediğim kadar değildi. Arkadaşımla Msn de konuşurken “buraya gel ..anlaşırısın..para iyi ve büyük yer”.. dedi.. şaka yapıyor sanp ciddiye almamıştım. Ciddi olduğunu anlayınca kalkp ajansına gittim.. Biraz ürkmüştüm. Mac ler.. kalabalık ortam.. cennet ortamı hissettiren yüksek topuklu alımlı müşteri temsilcileri..görüşme kısa ve netti..

-Erdinç hoş geldin.. biraz konuşup ajans hakkında bilgi verip.. sonra “Erdinç..burada bilmen gereken ilk ve önemli şey nedir biliyor musun?.ben bir ibn.yim ..gerisini boşver..Pazartesi günü başla..!!!
O an şok geçirdim "nasıl yani" der gibi..arkadaşıma bakmaya başladım ..yüzümdeki ifade gülmesine neden olmuştu.. Güzel bir ajans deneyimi ve hayatın ilginç insanlarını bir arada görmek tecrübeydi nede olsa..

Ve sonra İstanbul macerası..

Bundan 4 yıl önce bir iş yerinde çalışırken patronla mesai bitiminde muhabbet ediyoruz bana dediği "Ya Erdinç, senin gibi adam görmedim" dedi..merak ettim, espriliyim adamı sinir ederim ama sordum "neden?"
"Buraya iş görüşmesine geldin ya bana ne dedin biliyor musun?"
Hatırlamaya çalıştım.....
"Çantandan cd çıkardın bana uzattın.. al bak bunları ben yaptım koltuğa bir oturdun hiç konuşmadın, uykun varmış gibi halin vardı.. onca adam geldi..çene çaldı..dedim bu adam iyi.."

O günü hatırlıyordum..İstanbula yeni gelmiştim. İstanbul haritasıyla adres buluyordum. O gün iki yerede başvurmuştum.Bunların birinde iş görüşmesi yaptığım kadın memleketimden biriydi iş görüşmesini bir yana bırakip memleketimizden konuşmuştuk..Sonra arkama bir baktım o ne? takım elbiseli yakışıklı adamlar ve birde kendi halime baktım sonra kadına baktım "burası İstanbul Erdinç".diyerek gülümsedi...
Beni kapıya kadar uğurladı..

Sonra ikinci yer.. bir web ajansı... adresi bulmak beni yormuştu..masaya oturdum bekledim ilgili kişi 15-20 dakika sonra geldi..soru sormaya programlanmış gibi başladı ..ben daha cevap veremeden diğer soruyu soruyordu.. dümdüz suratıma bakarak
-ASP,PHP,HTML bilginiz varmı?
-aa...
-Flash ne kadar biliyorsun..
-Fla...
-Action script?
-Aa...
-web tasarımını yapIp en son şekline kadar getirebilirmisin?
“Niye konuşturmuyorsun “ der gibi baktım adama..
-Ben size CV atmıştım gerekli herşey yazılıydı, sizde ona göre çağırdınız öyle değilmi?..
-Evet Erdinç Bey..
sonra derdimi anlattım... salt okunur şekliyle.. anlayacağından emin değildim adamın..
Boş versene sen deyip çıktım oradan..

Sonra üçüncü yer..hal kalmamış şekilde, diğer görüşmeye gittim. Adamı gözüm tutmadı.. CD mi çıkarp verdim "al bak ben yaptım bunları diye" adam oturun demeden ben koltuğa gömülp kaldım..
Uzun bir uyku gibi geldi..
- Erdinç Bey..Erdinç Bey..
Kendime geldim...
-İşleriniz gerçekten iyi..biz sizi haberdar edeceğiz
Ordan çıktım..ertesi gün bu üçüncü iş yeri aradı..
-Tekrar görüşelim sizinle..

Aradan aylar geçti.. Aynı köyden bir kızla nette tanışmıştık. Netten bulup eklemişti.. uzaktan akrabalığımız vardı. Baya msn de konuştuktan sonra tanıştık..arada görüştük. Bana bahsettiği köyden kişiler olmuştu konuşurken. Bir akşam telefon geldi..ismi bana yabancı gelmedi çıkaramadım “bizim köydensin..akraba sayılırsın gel bi görüşek senle.”.. Ertesi gün uğradım… Karşıma aldı beni. Jack Nicholson ın şişman ve birzada komik hali sayılabilecek tipi vardı..ve gözleri üzerimde konuşmadan bakıyrodu.

- Ne var ne bakıyorsun der gibi.. “ Konuşmak için geldiğimi sanıyordum” dedim…
- Sen beni tanıyormusun?
-Adını duydum ama çıkarmaya çalışıyorum…
-Baban bilir..
-Tanır tabii de.. babamla bir alp veremediğin varmış gibi halin var..

Anlatmaya başladı gözlerini bana dikmiş..dirseği dizin üstünde hesaplaşır gibi.. Sağ sol olayları ve birden çıkarıverdim...
-İçerisi rahat mıydı bari.. dedim pis bir gülümsemeyle.
Kısa sessizlik oldu ..birden pis sesle güldü.. espiriye vuracağı belliydi..
-Sevdim bu adamı benim köylüm nasılsa.. dedi.. laf sokmaya, İğnelemeye başladık birbirimizi bir saat böyle devam etti.. ..”neyse bizimle çalış.. gel bu tarafa..muhabbette ederiz”.. dedi..
Şartları konuşup tamam dedim..
- Eski işyerim üst katta nasıl olsa. :)

Hiç yorum yok:

Photoshop Magazin dergisinin Ocak 2008 kapağı. Aradan on yıl geçmiş. O güne kadar Deviantart dışında resim yüklemiyordum. Photoshop Maga...